Ülkelerini
etkileyen büyük ekonomik kriz, sezon başında Yunan takımını da vurdu ve kısmi
bir küçülmeye gittiler. 2009-2010 Euroleague sezonunun MVP’si Teodosic’i
CSKA’ya, Yunan yıldız Papaloukas’ı Maccabi Tel-Aviv’e, müthiş Amerikalı guard Lucas
Gordon’u Galatasaray’a kaptırdılar. Daha sonra yıl içinde basketbolu bırakacak
olan Sloven yıldız Radoslav Nesterovic’i de serbest bıraktılar. Bu oyuncuların
yerine Yunan Giorgos Printezis, yine genç yıldız adayı Yunan Kostas Sloukas, Amerikalı
Acie Law ve Kyle Hines, Litvanyalı Martinas Gecevicius ve Makedon Pero Antiç
gibi çok daha ucuz ve yeteneklerine şüphe ile bakılan oyuncuları kadrolarına
dahil ettiler ama Sırp coach Dusan İvkovic’i ve takımın beyni Spanoulis’i takımda
tutarak belki de sezonun kaderini değiştirdiler. İkinci bitirdikleri ilk turda
Fenerbahçe Ülker'in altında yer alırken oynadıkları basketbol çok eleştirildi.
İkinci turda ise Galatasaray ve A. Efes ile aynı gruba düştüler. CSKA’nın
domine ttiği grupta Efes de erken teslim olunca iş Galatasaray M.P. ile oynanacak
son 40 dakikaya kaldı. Son maçta biraz da tecrübe
eksikliği yaşayan Galatasaray’ı yenerek -ama sadece averajla- sarı-kırmızılıların önünde yer aldılar ve son sekize
kaldılar.
Takımın buraya gelmesinde payı çok büyük olan Efes camiasını da
anmadan geçmemek gerekir. Zira o noktaya kadar deplasmanda sadece Batum’suz
Nancy’i yenebilien Olympiakos’a evinde yenilen Efes tek galibiyetini de
Galatasaray’a karşı alınca Olympiakos’un bu noktaya gelmesinde önemli bir
yardımcı görevi üstlendi diyebiliriz. Bu aşamada kimse son sekizde Olmypaikos’a
rakipleri İtalyan temsilcisi Montepaschi Siena karşısında şans vermiyordu. Saha
avantajı İtalyanlardaydı. Üstelik iki takım geçen sene yine son sekizde
eşleşmiş ve o dönem için çok daha güçlü görünen ve saha avantajına sahip
kırmızılar İtalyanlara 3-1 ile elenmişlerdi. Fakat kurt hoca İvkoviç’in müthiş
tecrübesi burada da kendini gösterdi. İtalyanlar İvkoviç’in alan savunmasına ve
hücumdaki pota altı yaratıcılığına çare bulamadılar. Boyalı alanda Hines’ın
yıldızlaştığı ve Olympaikos’un rakibine büyük bir ribaund üstünlüğü kurduğu
seri sonrası bu kez 3-1 kazanan taraf Olmypiakos oldu ve takım Final Four için İstanbul’da
yerini ayırttı. Şimdilerde çoğu kimse Olympiakos’un Barcelona karşısında
şansının az olduğundan bahsediyor ama maç günü Yunan temsilcisi hepimizi
şaşırtacak bir sonuç alabilir ve Final-Four finalinde onları seyredebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder