Hepimizin yıllardır
beklediği ve artık gerçekleşmesini istediğimiz Euroleague Final-Four 2012 organizasyonu
nihayet yarın resmi olarak İstanbul’da başlıyor. Zaten birçok resmi
organizasyon günler ve haftalar öncesinden başlamıştı diyebiliriz ancak dün
akşam saatlerinde takımların da İstanbul’a gelerek otellerine yerleşmeleri
sonucu son aşamaya gelinmiş oldu. İsterseniz ilk başlarda yaşanan ilginç
gelişmeler ile daha farklı hale gelen bu sezonun başlangıcından itibaren
gelişimine bir göz atalım.
2011-2012 NBA sezonunun lokavt sebebiyle geç
başlayacağının belli olması ile birlikte Avrupa basketbolunda önemli bir kan değişikliği
yaşandı. Bizler için Final-Four’un İstanbul’da yapılacak olması nedeni ile
zaten heyecan verici bir sezon olacağı kesindi. Üstüne üstlük Galatasaray
Medical Park’ın sürpriz çıkışı ve ön elemeyi geçmesi ile ilk kez üç takımımızın
Euroleague’e katılacak olması heyecanı iyice arttırmıştı. Ancak NBA’deki lokavt
kararı ile birlikte beklenmedik bir şekilde NBA yıldızları Avrupa takımlarına
yağmaya başlayınca, hem de sadece Avrupa menşeili olanlar değil, NBA şovunun en
önemli parçaları da Euroleague sahnesine göz kırpınca, tüm dünyada gözler bu
sezon Avrupa arenasında yarışacak takımlara çevrildi. Bu yıldızlardan Deron Williams Beşiktaş
Milangaz’a, Tony Parker Fransız Asvel’e, Kevin Seraphin İspanyol Caja
Laboral’a, Nicolas Batum Fransız Nancy’e, Jordan Farmar İsrail’den Maccabi Tel
Aviv’e gelerek lokavt bitene dek geçerli olacak sözleşmeler imzalamış ve Euroleague’in
çehresini değiştirmişti. Öyle ki gelen oyuncu sayısı toplamda 20’yi geçmişti. Dönemlik sözleşme yerine kontratsız olması sebebiyle Avrupa'da bu sezonluk 'kalıcı' olmayı seçen en büyük yıldız olarak da CSKA'ya giderek takımına hedef büyülten Andrei Krilenko'yu gösterebiliriz.
Bu değişim birçoklarını
mutlu etse de benim gibi Avrupa’da oynanan ‘’sofistike’’ basketbolu NBA
şovlarına tercih edenler duruma şüpheyle yaklaştılar. Bazı takımlarda kısa
süreliğine takımın dengesini bozabilecek bu oyunculardan uzak durdular ama NBA
sezonun tamamen iptal edilmesi ihtimali nedeni ile (bu yıldızların sezon boyu kalacağı
söylentisi başlayınca), ilk etapta NBA yıldızlarına mesafeli yaklaşan takımlar
da benzer arayışlara girdiler. Ancak Aralık ayı sonuna doğru lokavt bitince
yıldızların büyük çoğunluğu evine döndü ve Avrupa basketbolunu sevenler eski, güzel ve dengeli oyunlarına kavuştular.
Ülkemiz takımları
açısından baktığımızda ise Euroleague’deki 3 takımımız ilk turu geçmeyi başarsa
da özellikle Anadolu Efes yaptığı büyük yatırımların karşılığını yine alamadı
ve ikinci turda Fenerbahçe Ülker ve Galatasaray Medikal Park’la beraber turnuvaya
veda etti. Böylece şehrimizde yapılacak Final-Four organizasyonuna yine takım
yollayamadık. A. Efes’in devasa
bütçesini yine verimli kullanamaması, F. Bahçe Ülker’in hatalı yabancı
tercihleri, basit coaching hataları vs. derken yine bir sezon ahlarla vahlarla
yitip gitti denebilir. Bu konuda
yazılacak çok şey var ama bunun yerine bizim başaramadığımızı başaran takımları
mercek altına almak ve sizlere onların sezon hikayelerini genel hatlarıyla anlatmak
istedim. İstanbul’da konuk edeceğimiz, 2012 Final-Four’una katılacak dört takımla
ilgili basit yazıları sırayla paylaşacağım. Ama öncelikle son yayınlanan
tanıtım videosunu izleyerek biraz daha havaya girelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder