14 Kasım 2017 Salı

Avrupacılar vs Ligciler!


2017-2018 sezonunun basketbol ligleri ve kupaları için de başlaması ile birlikte yeni sezon hazırlıklarını tamamlayan takımlar iddiaları doğrultusunda ilk sonuçları almaya ve durum değerlendirmesi yapmaya başladılar. Basketbol Süper liginde ve Avrupa kupalarında ilk 5-6 maç sonunda alınan sonuçlar özellikle iki takımımız için ilginç bir hal aldı. 

Buna göre sezona pek de iddialı bir kadro ile başlamayan Anadolu Efes'in Turkish Airlines Euroleague'de ilk 5 maçta alınan üst üste mağlubiyetler sonrası ilk galibiyetini 6.maçta alabilmesi, fisktürü de düşününce (Real Madrid-CSKA-Fenerbahçe maçları) pek de anormal bir durum olarak düşünülmeyebilir. Buna karşılık son dönemde rekabet ve kalite açısından Avrupa'nın en iyisi olduğu kesinleşen Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi'nde durumun tam tersine ilk maçta alınan Pınar Karşıyaka mağlubiyeti sonrasında üst üste gelen 5 galibiyet, (Fenerbahçe ve sezonun flaş takımı Eskişehir Basket maçları dahil) en azından lig için işlerin iyi gittiğini gösteriyor. 

İlk 6 Lig haftası sonunda Anadolu Efes'i ligde yenebilen tek takım olan Pınar Karşıyaka ise ligin ilk haftasında alınan bu önemli galibiyet sonrasında üst üste ligde 5 mağlubiyet aldı ve uzun süre sonra ligde düşme potasına geriledi. Sezon başında yaşanan ekonomik sıkıntıların da sebebiyle yola 4 yabancı ile çıkan ancak başarılı koç Trifunovic ile sezona hazırlanan takımda ligdeki bu kötü gidişatın aksine Basketbol Şampiyonlar Ligi'nde ise ilk 5 maçta başarılı bir durum gözüküyor. Grupta 5 maçta alınan 4 galibiyet ve özellikle Sassari ve Murcia deplasman galibiyetleri Karşıyaka için bu sezon da Avrupa'da uzun bir sezon geçeceğine dair bir işaret olarak nitelendirilebilir. 

29 Mart 2017 Çarşamba

En Kritik Virajda...

Turkish Airlines Euroleague'de son 2 maça girilirken artık playoff potası da şekillenmeye ve son halini almaya başladı. Sezonun en kritik dönemine girilirken vitesini artıran takımlardan bir tanesi de ne mutlu ki temsilcimiz Anadolu Efes oldu. Öyle ki sezonun 20. haftasında playoff potasından da uzaklaşmaya başlayan ve daha ötesinde kalp kırıcı mağlubiyetlerle (Panathinaikos ve Barcelona deplasmanları) moral anlamında çöken takımın kalan 8 maçta aldığı 7 galibiyet yeniden ayağa kalkışı ve playoffu sondan 3.maçta garantilemeyi sağladı.
Ligin ikinci yarısında belirgin bir fikstür avantajı olduğunu bilmemize rağmen yıllardır en büyük sorunu istikrar olan bir takımın kağıt üzerindeki avantajı sahaya dökmesi de sevindirici oldu. Bu sebeple 25. haftadaki kalp kırıcı Bamberg mağlubiyeti de bu istikrarı biraz olsun gölgeleyen ancak hedeften sapmaya sebep olmayan bir yol kazası olarak görülebilir. Özellikle son haftalarda düşük performans sergileyen diğer temsilcimiz Fenerbahçe karşısında alınan galibiyet Efes'in Euroleague sahnesinde rakibine karşı aldığı ilk galibiyet oldu hem de girdiği zorlu virajın belki de son metrelerinde müthiş bir manevra ile sağ salim çıkmasını sağladı. Umarız muhtemelen 6 veya 7. sıralardan girilecek playoff sürecinde de bu yakalanan güzel hava devam eder.
 
Son haftalarda umut veren performansa dair kısa birkaç not düşecek olursak aşağıdaki maddeleri yazabiliriz:
- Alex Kirkin gelişi ile pota altında 2.nitelikli bir pivot opsiyonunun oluşması ve Dunston'ın enerjisinin tasarrufu.
- Cotton'a göre daha kalıplı ve güçlü olan Brandon Paul'un beklenen seviyede performans vermesi.
- Kritik maçlarda Doğuş Balbay'ın nitelikli süre alarak yeteneğine uygun şekilde kullanılması ve hedeflenen gizli avantajı ortaya çıkarması.
- Thomas Heurtel'in benchten belirli sürelerde gelerek gerektiği yerde skor katkısı vermesi ve oyunu zorlamak yerine tersine sıkışıklığı açan bir x faktör olarak kullanılması. 
 


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...