7 Mayıs 2012 Pazartesi

Basketbol Dışı !

Söyleyecek çok şey var ama, sadece dün gecenin özeti bile herşeye yeter : Futbol konusunda sadece Fenerbahçe'nin başarılı ve hakeden oyunuyla haftaya şampiyonluğa gideceğini düşünmekle beraber; Emre'ye ırkçılık suçundan 3 maç ceza verip son maçta Trabzon taraftarının önüne atanları, Zokora ve Colman gibilerin Emre'yi haklı çıkarmaya çalışmalarını ve onları oyundan atamayan hakemi, futbol dışı gelişen bütün taraftar olaylarını, eninde sonunda bir şekilde sezonun sonunu FB-GS maçına bağlayarak bu sezonun zararını karşılamayı garantileyen ve tüm sattığı paketlerin boşa gitmemesi adına sevinen LİG TV ve ona bu imkanı sağlamak için var güçlerini sarfeden TFF'yi, Aziz başkandan habersiz şike yapan yöneticileri, kendi kendine şike yapan İbrahim Akın'ı, bu kararları veren yöneticileri, hala bu kararlardan sonra boşuna içeride yatan Aziz başkanı, Gs maçında kalp krizinden ölen vatandaşımızı, bütün olayları elinden geldiğince durdurmaya çalışan ama gücü yetmeyen Şenol Güneş'i, gece ikiye kadar kendi kanallarında dahi bahsedilmeyen ve kaliteli geçen BJK Milangaz-FB Ülker maçından bahsetmeyenleri ve son olarak tarihte ilk defa olimpiyatlara katılan Kadın milli voleybol takımımıza verilen (verilmeyen) değeri gördükten sonra, bu zamana kadar bu ülkede birçok futbol maçına gitmiş ve sürekli futbol maçı izlemeye çalışan birisi olarak kendimden utandım.
Eklemek istediğim en azından olumlu bir şey var : Türkiye'de halen futbolun kaliteli, zevkli ve sahanın içinde oynanmaya çalışıldığı bir alan görmek isteyenler Süper Final Avrupa Ligi maçlarına baksın. Tam olmasa da Bank Asya Ligi de buraya dahil edilebilir. Haftaya FB-GS gerginliği yerine İBB-Bursaspor maçını izlemek çok daha mantıklı gibi geliyor.
Bu saydığım kötü duruma nazaran halen samimiyete ve iyi niyete sahip olan insanların içinde daha fazla bulunduğuna inandığım ülkemizin basketbol dünyasında da bu felaket duruma benzemeye başlayan bazı olayların ortaya çıkması maalesef her geçen gün bir basketbol sevdalısı olarak beni korkutmakta. Sezon sonunda yaşanan Trabzonspor-Olin Edirne gerginliği dahi 'futbollaşma'ya giden sürecin bir parçası olarak beni ve birçok kişiyi üzmeye ve korkutmaya yetmiştir diye düşünüyorum. Neyse ki kısa süren bu olayların şimdilik üstü kapatılmış gibi oldu ancak play-off başlangıcı ile birlikte dünkü maç sonu haklı veya haksız olarak bazı yöneticilerin ağzından dökülen sert sözler tekrar o korkuyu gün yüzüne çıkardı. Umarız ki ülkemiz futbolunun zaten her geçen gün yeni bir dip gören durumuna karşın basketbolumuzun mümkün olduğunca en azından daha fazla aşağıya inmesi engellenebilir. Burada sorumluluğun sadece hep ağızda dolaşan ve klişe haline gelen 'futbol seyircisi'nin değil, yönetimsel seviyeyi de aşağıya çeken 'futbol yöneticisi'nin de mümkün olduğunca basketbolu aşağıya çekmesini engellemeye çalışan ve hatta basketbolla beraber bu kurum ve kişilerin kendi seviyelerini yükseltmeye çalışan aklıselim taraftar ve yöneticilere düştüğüne inanıyorum.
                                                                                                                                                                               

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...