29 Aralık 2015 Salı

Regular Season Kazanımı:


Turkish Airlines Euroleague'de normal sezonun sonuna geldiğimizde hem mevcut yerel takımlarımız için hem de genel basketbol değerleri anlamında birçok yorum yapıldı, yapılmaya devam ediyor. Biz de bu kaliteli yorumları dinleyen ve kendi yorumlarını katan ilgililer olarak 3 takımımızın Top16'da yoluna devam etmesini ve özellikle Fenerbahçe'nin performansını (Real Madrid'i deplasmanda yenerek fişini çekseydi daha iyi olacaktı ama) teknik anlamda olumlu haberler olarak tekrar edebiliriz. Ancak bunlara ek olarak normal sezon 10. haftasında gerçekleşen ve önemli bir karar alınmasına sebep olan olayı Avrupa basketbolu adına normal sezonun en önemli kazanımı olarak göstersek çok yanlış olmaz.

Çoğumuzun izlediği veya haberdar olduğu şekilde İstanbul Wolkswagen Arena'da oynanan Darüşşafaka Doğuş - Maccabi FOX Tel Aviv maçında gruptan çıkabilmek adına 11 sayı fark yakalaması gereken Maccabi maçın son 2 dakikasından itibaren normal sürede bu farkı yakalayamayacağını anladıktan sonra oyunu berabere halde uzatmaya taşımaya ve gerekli farkı orada yakalamaya çalıştı. Bunun için de üstüste eritilen 24 saniyeler, bilerek kaçırılan serbest atışlar izledik. İşi daha ilginç hale getiren durum da Maccabi'nin tuzağına düşmekten kurtulmak için adeta seken bir ceylan edasındaki Daçkalıların 1 sayı öne geçtikten sonra serbest atışları kaçırmaları ancak son topta biraz da kafa karışıklığıyla gereksiz sertlikte savunma yapmaları oldu. Sonuç olarak basketbol oyun kuralları içinde olan bu taktiksel savaşta Darüşşafaka galip geldi ve maç uzatmaya gitmeden sonuçlandı ancak daha önceden de örneklerini yakından gördüğümüz bu ilginç kuralın değişmesi veya düzeltimesi için yeni bir gündem ortaya çıktı.

Özellikle yakın tarihte 2011-12 Top 16 grubunda Fenerbahçe Ülker - Unics Kazan maçında bu durumun aynısı yaşanmış ve son topta maçı uzatmaya götüren Fenerbahçe Ülker uzatmada gereken farkı yakalamayı başarmıştı. Ancak faydasından bağımsız olarak mantıksal açıdan baktığımızda daha önceden 40 dakika üzerinden oynanmış bir maç sonucuyla 40 dakikanın üzerinde bir sürede (uzatma sayısına göre) oynanan maçın skorlarını karşılaştırarak averaj hesabı yapmak pek de doğru bir işmiş gibi gözükmüyor. Bunun üzerine Euroleague yönetimi öncelikle topu her zamanki gibi FIBA'ya atarak "biz bunu daha öncesinde demiştik ama dikkate alınmadı" gibisinden bir açıklamayı da içine eklemiş bir şekilde bu kuralın önümüzdeki sezondan itibaren uygulanmaması için gerekli işlemlerin yapılacağını yukarıdaki deklerasyonla duyurmuş oldu. Bakalım bu sezon bitmeden bu kuralın sebep olduğu bir taktik savaşına şahit olacak mıyız? 



9 Aralık 2015 Çarşamba

Furkan Aldemir : 2014 / 2015

2014/2015 sezonunda Galatasaray basketbol camiası için yaşanan sıkıntıları tekrar hatırlatmaya eminiz ki gerek yoktur. Yönetimsel anlamda yapılan hatalar, ayıplar, taraftar olayları derken sezona başlarken planlanan ve halihazırda bulunan kadro ve olası sonuçlar bambaşka yönlere doğru evrilmek durumunda kaldılar. Yaşananlar belki daha da ağır bedelleri gerektiriyordu ancak idari başarısızlıklara rağmen sahaya karakter koyarak (ve hatta gereğinden fazla) özveriyle mücadeleye devam eden başta Sinan Güler olmak üzere Ergin Ataman ve oyuncuları bu bedeli daha hafif hale getirmiş oldular. Tabi ki umarız 2015/2016 sezonunda yine belli planlar doğrultusunda ve başarılı sonuçlarla başlayan sezon bu tür kötü olaylarla gölgelenmez.

Galatasaray'da geçtiğimiz sezon yaşanan kargaşanın arasında takımdan haklı sebeplerle ayrılan ve NBA hayalinin yolunu tutan Furkan Aldemir bu post'un ana konusu aslında. Gidişi o hengamede pek farkedilmedi, NBA sezonunda da ligin en kötü takımlarından birinde olması ve aynı hengameyle orada da karşılaşması kendi adına şanssızlığı oldu. Zaten kaydettiği istatistikler de bu anlamda "sayısal" bir başarıyı bize vermiyor. Ancak bu sezon geri döndüğü ülkemizde Darüşşafaka Doğuş formasıyla ve daha öncesinde 12 Dev Adam kadrosunda az da olsa görebildiğimiz kadarıyla fiziksel ve mental anlamda bazı değerleri portföyüne kattığını farkedebiliyoruz. Bunlardan belki de en önemlisi yukarıdaki fotodan da anlayabileceğiniz şekilde açıkca ortada olan fiziksel değişim. Klasik bir pivot olarak boyunun nispeten kısa olmasına karşın ağır ve hantal yapısı Furkan'nın belki de en önemli dezavantajlarından biriydi ancak gerek verdiği kilolar, kazandığı fit görünüm ve artırdığı hareket kabiliyeti bu durumu yok etmek için gayet müsait durumda şu an. Özellikle günümüzde pota altı oyuncularında "boy" konusunun öneminin gitgide azalmasını ve mobilite, şut gibi özelliklerin daha revaçta olmasını düşünürsek bu değişim Furkan'ın kendi kariyeri ve A Milli Takımımız için çok faydalı bir hal alabilir. Bu hareketliliğin yanına biraz da şut yeteneğini portföyüne ekleyebilirse (aşağıda NBA yaz liginden olan örnekteki gibi) henüz 23 yaşında bir oyuncu için gelecek daha da parlak gözüküyor...

1 Aralık 2015 Salı

Yunandan Dost...Tabi ki Olur!

İnsanlık tarihi boyunca her daim acının, gözyaşının ve maalesef ölümlerin eksik olmadığı bölgemizde son dönemlerde yaşanan olaylar biliyoruz ki dünyanın da kayıtsız kalamayacağı hale gelmeye başladı. Bunda bu tarz acı olayların bölgemiz dışında da yaşanmasının etkisi muhakkak var ancak en azından bizlerin kendi üzerimize düşen ve yakışan davranış olarak masum insanların öldüğü her olayda ayrım yapmadan tepki göstermeyi ve dayanışma içinde olmayı maalesef biraz daha fazla öğrenmemiz ve hazmetmemiz gerekiyor. Bunun son örneklerini yine maalesef yaşanan Ankara ve Paris katliamlarında gördük ve dünya kamuoyunda “masum insanların ölümüne dahi saygı göstermeyen” insanlar olarak belirtilmekten kurtulamadık. Neyse ki bu noktada kendi ülkemizin insanlarını ayırt etmemeye dikkat ediyoruz. (!)

Geçtiğimiz haftada tüm dünyada ve özellikle avrupada tüm spor, sanat, siyaset, kültür organizasyonlarında bu alçak saldırılar anılırken çoğu zaman yaptıkları aşırı milliyetçi eylemler nedeniyle eleştirdiğimiz Yunan taraftarlar o hafta Euroleague’de oynanan Panathinaikos – Kuban maçında sadece bize değil; bundan öncesine kadar bu konuya yeteri kadar hassasiyet göstermeyen avrupa ve dünya kamuoyuna da anlamlı bir ders vermiş oldular. Umarız biz de bu tarz konularda payımıza düşen dersi alıp kötü değil, iyi örnek gösterilen bir millet haline geliriz. 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...