15 Nisan 2012 Pazar

Büyük Maç Kazanamıyor mu Demiştik ?

Türk basketbol tarihinde çok genç yaşlardan beri hizmet etmeye başlayarak bugün 44 yaşında olmasına rağmen kendini unutulmaz karakterler arasına koyduran Oktay Mahmuti, hemen hemen tüm çevreler tarafından gördüğü saygının yanında Galatasaray taraftarları gözünde şimdiden 2. 'İmparator' ismiyle anılan hoca olarak anılmaya başladı. Son olarak Fenerbahçe Ülker maçında tribünlerden sahaya gelen yabancı maddelere karşı yıllardır hiç bir faydası olmayan resmi anonslardan iki tanesini Yalçın Dümer okurken mikrofonu elinden alarak tribünleri kendi sesiyle uyarması Türk spor tarihinde eşine az rastlanacak ve bir milat sayılabilecek bir olaydı diyebiliriz. Kısacası sadece saha içine yansıttıkları değil saha dışında yaptığı doğru hareketler ve karşısında olsun olmasın herkese karşı duyduğu samimiyetle beraber 'keşke bir tane değil birkaç tane olsa Türkiye kazanır' denilecek cinsten bir kişilik kendisi.

Neyse bu kadar ekstra yorumdan sonra teknik açıdan önemli olan konuya gelebiliriz. Geçen sezon başladığı önemli yapılanma hamlesinin meyvesini beklenmeyen şekilde ilk yılda almaya başlayan Galatasaray'da bu sezonun daha da iyi olacağı gün gibi aşikardı zaten. Sezonu erken açan takımın Euroleague yapması, Cumhurbaşkanlığı Kupası zaferi derken gümbür gümbür gelen bir Galatasaray bekliyordu herkes sezon ortasında da. Ancak bu iki önemli zaferden sonra takım biraz durağanlaştı ve bozuk sesler yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Avrupa'da hedef maçlar olarak belirlenen Prokom ve Olimpija maçlarından firesiz ayrılınması ancak çok yaklaşılan Kazan, Barcelona ve Siena zaferlerinin yanısıra ligde alınan Anadolu Efes, Beşiktaş Milangaz ve Fenerbahçe Ülker mağlubiyetleri ile birlikte takımın büyük maçlar için halen yeterli tecrübe veya dirence sahip olmadığı konusunda görüşler ortaya atıldı. İşin ilginci bu noktada takımın bu mağlubiyetler dışında yenilgisiz şekilde yoluna devam etmesiydi. Sonuç olarak Top 16'nın ilk maçındaki Efes ve Türkiye Kupası'nda alınan Beşiktaş mağlubiyeti ile bu görüş daha sesli biçimde söylenmeye başladı. Galatasaray ve Oktay Mahmuti 'büyük' maçları kazanmakta halen yeteri kadar başarılı değil miydi ?

İşte ne olduysa o dönemden sonra oldu. Aslında ilk ayağını Türkiye Kupası öncesi alınan tarihi Olympiacos galibiyeti olarak görebileceğimiz seriyle birlikte sırayla CSKA, Anadolu Efes (2 kez), Banvit deplasmanı, Beşiktaş Milangaz ve son olarak Fenerbahçe Ülker galibiyetleri Galatasaray hanesine yazıldı. Euroleague'de son maçta çeyrek finalin kapısından dönen takım ligde de sadece Antalya BŞB karşısında inanılmaz şutlar ile bir maç kaybetmişti, ta ki bu akşam Mersin BŞB maçında 2 uzatmalı maça kadar. Sonuç olarak sezonu erken açmanın da etkisiyle sezon ortasında hafif bir duraksama dönemine giren ve bunu atlattıktan sonra önüne geleni devirerek liderliğe yükselen bu takımın şampiyonluk yolunda en büyük favori olduğu bir çok çevre tarafından onaylanmakta. Ve artık kimsenin 'Büyük maçları kazanamıyorlar' veya 'Tecrübesizler' deme hakkı ve lüksü de kalmadı. En azından Türkiye sınırları içerisinde...

Foto : Sporx.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...